Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AHMET YILDIZ

Yeni dönem ve fırsatlar

1 Kasım seçim sonuçları, devletin demokratik inşası ve devlet-toplum ilişkilerinin demokratikleştirilmesi açısından yeni fırsatlar sunuyor. Bu fırsat alanının riskleri ise geçmiş dönemlere kıyasla daha sınırlı görünüyor.
1 Kasım seçimi, 2007-2011 döneminde kapatılma davası, 2011-2015 döneminde Gezi Parkı ayaklanması ve 17-25 Aralık operasyonları ile tavan yapan ve 7 Haziran seçimiyle kırılgan hale gelen AK Parti'nin beka problemini sona erdirerek, ülkeyi yönetebilme kabiliyetini tahkim etti. Bu sonucun üreteceği pozitif özgüven ve proaktif hareket zemini, AK Parti'nin önümüzdeki dönemde, "Hep Birlikte Türkiye" olduğumuz gerçeğinden hareketle, politika üretme ve Cumhuriyetin yapısal problemlerini çözme konusunda daha cesur ve diyalojik bir yol takip etmesi beklentisine vücut vermekte.
AK Parti, 7 Haziran sonrası dönemde ortaya koyduğu proaktif ve pozitif siyasi dili sürdürerek siyasi kutuplaşmanın toplumsal kutuplaşmaya dönüşmesini engelleyecek dinamiği sürekli kılmak zorunda. Türkiye, "hep birlikte" paylaştığı ortak değer ve sembollerle artık tanışmak ihtiyacında. Bunun başında ise vatandaşların kendisiyle "özdeşlik" ilişkisi kurabildiği, "benim" diyebildiği bir anayasanın oluşturulması geliyor. Anayasa ve İçtüzükler uzlaşma metinleridir. Eğer "yeni" üzerinden bütüncül bir uzlaşma sağlanamazsa, kısmi değişikliklerin gerçekleştirilmesi, geçen dönemden farklı bir sonuçla bizi tanıştıracaktır.
Türkiye kamuoyunun hükümet sistemi meselesini etraflı bir tartışma ile anlamlandırması ve bunun sayın Cumhurbaşkanından bağımsız sistemik bir mesele olarak ele alınması gerekmektedir.
PKK'nın Türkiye'deki silahlı varlığının sonlandırılması ve Kürt meselesinin kültürel ve siyasi açıdan çoğulcu politikalar üzerinden yönetilmesi, toplumsal barışın ve bütünlüğün sağlanması açısından açıkta duran bir parantez. Terör tecride alınırken, proaktif demokratik reformların sivil ve siyasi hürriyetler için yapısal bir niteliğe büründürülmesi, AK Parti'nin yönetebilme kapasitesini kalıcı şekilde genişletebilir. Bu da son tahlilde, problemlerini ve taleplerini şiddete başvurmadan, siyaset yoluyla ele alan bir siyasi muhayyileye vücut verebilir.
Alevi toplumunda karşılıksızlık duygusu ile derinleşen ve şiddet üzerinden siyasallaşan eğilimlerin halk Aleviliği kaynaklı taleplerinin karşılanması yoluyla nötralize edilmesi ve dini cemaatlerle demokratik toplum gerekleriyle uyumlu bir ilişki biçiminin geliştirilmesi yeni dönemin "toplumsal müzakere fasılları" arasında yer alacaktır. Yenilerde uç vermekte olan ve IŞİD'e ideolojik konum sağlayan Harici Selefilik meselesi konusunda toplumsal farkındalık oluşturulması da bu çerçevede önem arzetmektedir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA